İbn-i Mesûd (radıyallâhu anh) Hazretleri der ki:
Bir kimse Peygamber Sallallâhu Aleyhi ve Sellem Efendimiz’e sordu:
“-Yâ Rasûlallâh! Câhiliyyet zamânında, (İslâm’dan önce) yapmış olduğumuz günahlardan mes’ûl olacak mıyız?”
Hazret-i Peygamber buna cevâben şöyle buyurdular:
“-İslâmda iyi olan kimse, câhiliyyet zamânında işlemiş olduğu günahlardan mes’ûl tutulmaz. Fakat İslâm’da kötü olan kimse, önceki ve sonraki kötülüklerinin cezasını çeker.”
Mütercim:
Bir kimse irtidâd etdikden sonra tekrar tevbe ederek İslâm dînine dönse, îmânı sahîh olur ve o günden itibâren müslüman sayılarak sahih amelleri makbul olur. İrtidâd halinde terk etmiş olduğu farzları kaza etmesi gerekmez. Ancak İslâm iken yapmış olduğu hac ibâdetini yeniden müslüman olmakla kazâ etmesi icâb eder.
İrtdâd eden kimseye, tevbe ederek imân etmesi teklif edilir ve varsa şübheleri giderilir. Tevbe edince kurtulur, değilse islâm idâresi tarafından öldürülmesi gerekir. Ancak irtidâd eden kimse kadın ise öldürülmez, habsedilir. Şâfiî mezhebinde kadın bakımından hükümde bir ayrılık yokdur.
[Zübdetü’l-Buhârî, Ömer Ziyauddîn Dağıstânî, sh:973, Hadîs-i Şerîf:1478]
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder